DEVRİMCİ KOMÜNİSTLERİN BİRLİĞİ ÜZERİNE

  1- “Sınıf savaşımının gelişmemiş oluşu kadar, kendi içinde bulundukları ortam da, bu türden sosyalistlerin kendilerini her türlü sınıf kar...

 


1- “Sınıf savaşımının gelişmemiş oluşu kadar, kendi içinde bulundukları ortam da, bu türden sosyalistlerin kendilerini her türlü sınıf karşıtlığının çok üstünde görmelerine neden oluyor. Bunlar, toplumun her üyesinin, hatta en iyi durumda olanların bile, koşullarını iyileştirmek istiyorlar. Böylece bunlar, sınıf ayrımı yapmaksızın, toplumun tamamına, hatta tercihen egemen sınıfa seslenip duruyorlar. Çünkü bunların sistemini bir kez anladıktan sonra, insanlar nasıl olur da mümkün olan en iyi toplum için mümkün olan en iyi planın bu olduğunu görmezler? Böylece bunlar, her türlü siyasal ve özellikle de her türlü devrimci eylemi reddederler; amaçlarına barışçıl yollarla ulaşmayı arzularlar ve zorunlu olarak başarısız kalmaya mahkum küçük deneyler ve örnek gösterme ile, yeni toplumsal İncil-i Şerif yolunu açmaya çalışırlar.” (K. MarxFelsefenin Sefaleti) 

 2- “Komünistler, öteki işçi sınıfı partilerine karşı ayrı bir parti oluşturmazlar. .(Komünist Manifesto Proleterler ve Komünistler)

 3- “Tüm proletaryanın çıkarlarının dışında ayrı çıkarlara sahip değillerdir.” .(Komünist Manifesto Proleterler ve Komünistler)

 4- “Proleter hareketi biçimlendirmek ve kalıba sokmak üzere kendilerine özgü hiç bir sekter ilke getirmezler.”

 5- “Komünistler, öteki işçi sınıfı partilerinden yalnızca şunlarla ayrılırlar:

 1. Farklı ülke proleterlerinin ulusal savaşımlarında, her türlü milliyetten bağımsız olarak, tüm proletaryanın ortak çıkarlarına işaret eder ve bunları öne sürerler

2. İşçi sınıfının burjuvaziye karşı savaşımının geçmek zorunda olduğu çeşitli gelişme aşamalarında, her zaman ve her yerde. Tüm hareketin çıkarlarını temsil ederler. Komünistler, demek ki, bir yandan, pratik olarak, bütün ülkelerin işçi sınıfı partilerinin en ileri ve en kararlı kesimi, bütün ötekileri ileri iten kesimidirler; öte yandan ise, teorik olarak, proletaryanın büyük yığını üzerinde, hareket hattını, koşulları, ve proleter hareketin nihai genel sonuçlarını açıkça anlama üstünlüğüne sahiptirler. 

Komünistlerin acil hedefleri, bütün öteki proleter partilerininkiyle aynıdır: proletaryanın bir sınıf olarak oluşması, burjuva egemenliğinin yıkılması, siyasal gücün proletarya tarafından ele geçirilmesi

Komünistlerin vardıkları teorik sonuçlar, hiç bir biçimde, şu ya da bu sözde dünya reformcusu tarafından icat olunmuş ya da keşfedilmiş düşüncelere ya da ilkelere dayandırılmamıştır.”(Komünist Manifesto Proleterler ve Komünistler)

 6- Bugün halka ve sınıfa Marksist Devrimci anlamda seslenen bir komünist parti yoktur.

 7- Kendisini Komünist diğerlerini “bizim dışımızdakiler” olarak görenler, program, taslak, temel ilke formülleri vb. yayınlamaktan başka bir şey yapamadıkları gibi kucaklayıcı olmaktan da uzaklar.

 8- Komünizm, devlet karşıtı-devrimci bir niteliğe sahip olmaktır.

 9- Birlik çağrısı parti üzerinde yükselir. Bütün komünistleri kucaklayacak ve onların eseri olacak Parti ilk elde ulaşılmak istenen bir önkoşuldur.

 10- Marx’a göre Komün tipi devlet komünistlerin politik iktidarını, Lenin, ise Sovyet tipi devlet olarak tanımlar. Her iki tanımlama tarihsel materyalizmin değişik uğraklarındaki gelişmelerin zorunlu sonuçlarıdır. Bu sonuçlar mutlaklaştırılmadan değerlendirilmelidir. Komünistler tarihsel iki evrenin doğru değerlendirilip her ikisini de gören, kapsayıcı bir devrimci hattı ortaya çıkartmalıdır.

11- Komintern’de belirlenen Komünist parti yapısı tarihsel evre içinde gelinen en son noktayı oluştur. Komünistlerin önünde bu evreyi günümüzle buluşturan, işçi sınıfı çıkarından başka çıkarı olmayan tüm öncü kesimleri kucaklayacak bir yönelim yaratmak zorundadırlar.

 12- Komünistler genel olarak soyut bir tarzda Marksizm-Lenininizm’i başat olarak aldıklarından birlik üzerine tartışmalarda ortaya çıkan gerilimler tartışma ve ilerleme değil mahkûm etme polemiklerine dönüşmektedir.

 13- Mutlaklaştırılmış tarihsel evreler üzerinden yükseltilen tartışmalar, tarihe idealist bakışın ürünüdür. Bu anlamda genel Marksizm-Leninizm alanında tartışma olanakları ayrışmaların nedenini oluşturmaktadır.

 14- Bugün itibariyle Marksizme bağlı sınıfsız toplum ideali ile mücadeleye katılan var olan devlet aygıtına ve onun üzerinde yükseldiği ekonomik toplumsal yapıya karşı olan ve ona karşı fiilen mücadele edenleri komünist olarak tanımlayabiliriz. Farklı kanallarda ilerlemek buna engel oluşturmamalı. Mesele, bu farklılaşmanın olumlu bir olgu olarak ülke ve coğrafya gerçeğine doğru nasıl daraltılacağı ve yoğunlaştırılacağıdır.

15- Komünistler birlik tartışmaları ile birlikte kendi aralarında birbirlerine duydukları güvensizliği de tartışmalıdır.

16- Günümüzde sınıftan çok soyut bir halk ve ezilen kavramından hareket edilmeye zorlanma, komünistleri teorik ve pratik olarak sıkıştıran bir durumdur.

17- Somut durumun somut tahlili öznel-idealist bir teorik-pratiğe kurban edilmemelidir.

18- Komünistler önce Marksist olmalı, Marksist teorik ve politik mücadelenin araçlarını zenginleştirip güçlendirmelidir. Toplumsal ve tarihsel olgulara somut cevaplar üretebilmelidir. Komünistler tarihle bir tarihçinin bakış açısı ile ilgilenemez. İçinde yaşadığı coğrafyada cereyan eden sınıf mücadelesi ve devrim ile ilgilenir. Geçmiş devrimlerin seyrinde çıkardığı dersler, içinde yaşadığı gerçeğin devrimci

ilerleyişinin önünü açacaktır. Bir tek biçimi mutlaklaştırmak komünistlere göre değildir.

19- Komünistlerin Birliği noktasında her komünist grup ve çevre ve bireye düşen sorumluluk birliği zorlamaktır. 

20- Birlik tartışmaları ortak mücadele yürütme alanlarda ortak davranabilmeyi beraberinde getirmelidir. İl elden eylemde birlik propaganda ve ajitasyonda serbestlik ilkesi vaz geçilmez olarak savunulmalıdır.

21- Komünist birliğe giden yolda mücadele içinde ve sınıf mücadelesine müdahale noktalarında ortaya çıkan program ve maddeleri ve sorunlar konusunda ortak referans noktalarından hareket edilmesi ortak kavrayışların ve ortak dilin geliştirmesinde oldukça ilerletici olacağı göz önüne alınmalı tartışma dili birliğin dili olmalıdır. 

22- Ortak kavrayış ve ortak dil geliştirme noktasında tüm grup ve çevrelerin referansları geneli kapsamaktan çok bir sorunun çözümüne ilişkin net olmalı Tartışmalarda Marksizm Marksizmle mahkûm edilmesine özenle karşı durulmalıdır. 

23- Ortak referanslar noktasında örneğin 3. enternasyonalin ilk 4 kongresini referans alanlar aynı zamanda ortak tartışmada tartışmanın nesnesine ilişkin marksizmin diğer eserleri üzerinde de çatışmaya neden olmayacak titiz bir inceleme gerçekleştirerek kesişme noktaları yaratmalıdırlar. 

Kendisini sosyalist, komünist, MarksistLeninist, proleter devrimci, proleter sosyalist, yeni Bolşevik vb, sıfatlarla anan sayları durmadan artan “sol devrimci” gruplar, alışılmış deyimini kullanırsak “Türkiye sol hareketi” -ki bunlardan bazıları “sol” görünüm altında belli bir emperyalistin uşaklığı görevini yüklenmiş olmaları nedeniyle “sol” olmaktan çoktan çıkmıştır. Türkiye devrimci hareketi yeniden tam anlamıyla bir parçalanma sürecini yaşamaktadır. Kuşkusuz bu süreç» Türkiye'deki belli başlı sınıfları temsil eden belli başlı siyasi akımların şekillenmesiyle tamamlanmıştır. 

Doğal olarak bu gruplardan birçoğu yeni bölünmelere de uğrayarak yok olup gidecek, bazıları ise siyasi çizgilerini» iyice netleştirerek ve dağılan güçleri çevresine toparlayarak belli bir sınıfın ya da tabakanın bir siyasi akımı haline gelecektir. Parçalanma-dağılma yönündeki gelişmeyi hızlandıran ülkedeki son derece yaygın ve derin ekonomik-siyasal kriz, ters yöndeki gelişmeyi, yeniden saflaşma yönündeki gelişmeyi de hızlandıracaktır. Bu kaçınılmazdır.

Öte yandan, nüfusun büyük çoğunluğunu çeşitli tabakalarıyla küçükburjuvazinin oluşturduğu bir ülkede, Marksizm adına bu denli çok grubun ortaya çıkmasında ve bunların her adımda bölünerek sayılarının mitos çoğalmayı andırır bir biçimde artışında şaşılacak bir yan yoktur. 

Küçük-burjuvazi, nasıl üretimde işgal ettiği yer itibariyle, mülk sahibi olması ve yaşamını sürdürmek için gerekli araçları elindeki mülk veya üretim araçlarından elde etmesi bakımından burjuva, yaşamını ancak kendi emeğiyle çalışarak sürdürebilmesi nedeniyle de emekçi özelliği gösteren ve farklı tabakalardan oluşan heterojen bir sınıf niteliği gösterir. Bu niteliğinden dolayı, siyasi mücadelede de belli bir amaç etrafında birleşmiş, kenetlenmiş, kendi içinde tutarlı tek bir siyasal partide örgütlenerek mücadelesini sürdüremez. Ekonomik ve toplumsal olarak çözülen, dağılan, büyük çoğunluğu ile yıkıma uğrayan bir toplumsal yapı olmanın tüm özelliklerini sınıf mücadelesi alanında da göstererek, çoğunlukla kendini yukarıdaki sıfatlarla adlandıran yığınla grup oluşur.

Bunlardan bir kısmı sınıflar arasında sert bir mücadeleden kaçarak gerici sınıflarla devrimci sınıflar arasında işbirliği ve sınıf barışını savunurlar. Bir kısmı ise, düzenin olumsuz yanlarının egemen güçlerle anlaşarak ve reformlar yoluyla düzeltilmesini isterler; diğerleri ise derinleşen buhran koşullarında daha çok yıkıma uğramanın sonucu kolayca aşırı bir devrimciliğe kayar bireysel terörü başlıca eylem biçimi seçerek suikastlar, sabotajlar vb. yoluyla düzene karşı savaşırlar. Her durumda kesin olan bir şey varsa, o da, bu sınıfın “tutarlı, örgütlü, disiplinli ve sağlam bir tutumu benimseyemediği ve zaman zaman aralarında sert kavgalara tutuşan irili ufaklı birçok grupla (ki bu gruplar da her biri kendi içinde hiziplere bölünmüştür) temsil edilmesidir. Bu bakımda bizim, Marksist-Leninist çizginin dışında olan veya ona bütünüyle ve açıkça karşı çıkan, onun en temel ilkelerini bile yadsıyan küçük-burjuva oportünist, ulusalcı grupların sürekli bölünme içinde bulunmalarına diyecek bir sözümüz yok. Bu onların yazgısıdır. 

 Ancak Marksizm-Leninizm’i savunduğunu ve işçi sınıfının bir parçası olduğunu öne süren grupların da aynı durumda olduğunu görüyoruz. Açıktır ki bu, bu grupların küçük-burjuvaziye özgü özellikleri geniş ölçüde üzerlerinde taşımalarında henüz Marksist-Leninist bir nitelik kazanamamış olmalarından kaynaklanmaktadır. 

 Bilindiği gibi küçük-burjuvazinin tam tersine proletarya, kapitalizm geliştikçe daha büyük üretim birimlerinde ve çok daha fazla sayıda bir araya gelir, sermayenin merkezileşip yoğunlaşmasına paralel olarak onun da gücü merkezileşir ve yoğunlaşır. Bu nesnel koşullar, proletaryanın sınıf mücadelesine de yansır, sosyalist toplumu kurmak, tüm sınıf farklılıklarını ve bizzat sınıfların kendisini ortadan kaldırmak açık nihai amacı ile proletarya, kendisini temsil eden bir tek öncü siyasal partide örgütlenir. Proletaryanın partisi yalnızca işçi sınıfını değil kendi başlarına kaldıklarında bağımsız bir sınıf partisi oluşturmak yeteneğinden yoksun olan başta yoksul ve orta köylü olmak üzere tüm emekçi sınıfları kendi bayrağı altında toplayarak mücadelelerini yönlendirir. Marksist-Leninist teori proletaryanın mücadeledeki kılavuzu, bu teoriyi kılavuz olarak kullanan öncü örgütü de devrim mücadelesindeki en temel silahıdır.

Uzak ve yakın geçmişte yaşanan çeşitli deneyler, devrimci isyan ve ayaklanmaların ancak işçi sınıfının devrimci önderliği altında olursa burjuva egemenliğini yıkabileceğini ve kapitalist sömürüye son verebileceğini gösteriyor. Yoksul halk kitleleri, açlığın, işsizliğin ve aşağılanmanın öfkesiyle ne denli bilenmiş olurlarsa olsunlar, devrimci bir önderlikten yoksun iseler zafere koşamıyorlar. Fazla eskilere uzanmaya gerek yok. Avrupa Birliği’nin motor ülkelerinden Fransa’da yoksul ve işsiz gençlerin yaktığı isyan ateşi göğü kızıla boyasa da, kapitalist düzenin gerici ve faşist güçleri pusuya yatmış, devrimci bir pusulası olmayan açlık ordularını bastırıp ezecekleri günlerin hesabını yapmaktalar. Burjuvazinin safına geçmiş olan aristokratlaşmış işçiler bir tarafa bırakıldığında, çıkarları birbiriyle çelişen farklı tabakaları bulunmadığından dolayı, proletaryayı temsil eden birden çok siyasal parti ya da grup olamaz. Bir ülkede, uluslararası proletarya ordusunun müfrezesi bir tek gerçek komünist partisi olmalıdır. Eğer bizim Ülkemizde olduğu gibi, sayıları yedi-sekizi bulan irili ufaklı birçok grup MarksizmLeninizm’in çizgisini savunduğunu söyleyerek varlığını sürdürmeye çalışıyorsa, bu durum proletaryanın çıkarlarına son derece aykırı ve vahim bir durumdur. Bugün, bu gruplardan her biri gerçekte komünist hareketin genel çizgisini kendilerinin savunduğunu, diğerlerinin ise bu kisve altında küçük burjuvaziyi, oportünizmi temsil ettiklerini söylemektedirler Ve bütün gerçek Marksist-Leninistlerin tek bir parti çatısı altında birleştirilmesi için sorumlu, yapıcı hiç bir çaba göstermemektedirler. Biz söz konusu hareketlerin tümünün tam bir sorumsuzluk içinde davrandıklarını, bu noktaya gelişte hepsinin esasta aynı olumsuz rolü paylaştıkları kanısındayız. Eğer bu gruplar küçük-burjuvaziye özgü özellikleri bu denli üzerlerinde taşımasalardı, eğer iddia ettikleri gibi MarksistLeninist bir yapıya sahip olsalardı, proletaryanın çıkarlarına bu denli aykırı bir ortam içinde olmazdı hareket. 

Bu grupların ortaya çıkışı ve gelişim sürecine kısaca bir, göz atılması ve grup önderliklerinin kendi grupları hakkındaki değerlendirmeleri bizim yargımızı yalnız başına kanıtlamaya yetecektir.

Bu grupların büyük bir kısmı, 12 Mart öncesi dönemde gençlik hareketi içinde ayrılmış bazı militanlar tarafından oluşturulduğu ve İbrahim Kaypakkaya’nın önderlik ettiği grup hariç (Kaypakkaya’nın üzerinde Marksizmin etkisi oldukça belirgindir. O sol komünist olarak nitelendirilebilir.) diğerlerinin modern revizyonizmin etkisi altında, Troçkizmden de oldukça fazla esinlenmiş “küçük-burjuva maceracı” gruplar olduğu bilinmektedir, küçük-burjuva aydınlarının tutkulu öfkesinin ifadesi olan bireysel terörist çizgi Marksist leninist teorinin, partinin, yığınların siyasal bilincinin mücadeledeki belirleyici önemini yadsıyan sol kendiliğindenci bir çizgiydi.

YORUMLAR

Ad

devrimci teori,3,Editorden,10,isci-sendika,2,Karl Marx,1,
ltr
item
Onyedililer Hareketi: DEVRİMCİ KOMÜNİSTLERİN BİRLİĞİ ÜZERİNE
DEVRİMCİ KOMÜNİSTLERİN BİRLİĞİ ÜZERİNE
https://m.media-amazon.com/images/I/319nnLi5LNL._AC_.jpg
Onyedililer Hareketi
https://onyedililerhareketi.blogspot.com/2022/12/devrimci-komunistlerin-birligi-uzerine.html
https://onyedililerhareketi.blogspot.com/
https://onyedililerhareketi.blogspot.com/
https://onyedililerhareketi.blogspot.com/2022/12/devrimci-komunistlerin-birligi-uzerine.html
true
1362123614531399
UTF-8
Loaded All Posts Not found any posts Tümünü Göster Readmore Reply Cancel reply Delete By Home PAGES POSTS View All RECOMMENDED FOR YOU LABEL ARCHIVE ARAYINIZ ALL POSTS Not found any post match with your request Back Home Sunday Pazartesi Tuesday Carsamba Thursday Cuma Cumartesi Pazar Pzts Sal Çar Per Cum Cmt Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis Mayıs Jun Jul Ağu Sep Oct Nov Ara just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy Table of Content